ehli bida ne demek?
- (Bak: Bid'at)(Ehl-i bid'a, ecnebi inkılabcılarından böyle meş'um bir fikir aldılar ki: Avrupa, Katolik Mezhebini beğenmeyerek başta ihtilalciler, inkılabcılar ve feylesoflar olarak, Katolik Mezhebine göre ehl-i bid'a ve Mu'tezile telakki edilen Protestanlık Mezhebini iltizam edip, Fransızların İhtilal-i Kebirinden istifade ederek, Katolik Mezhebini kısmen tahrip edip, Protestanlığı ilan ettiler.İşte, körü körüne taklidciliğe alışan buradaki hamiyet-füruşlar diyorlar ki: "Madem Hristiyan dininde böyle bir inkılab oldu, bidayette inkılapçılara mürted denildi, sonra Hristiyan olarak yine kabul edildi. Öyle ise İslamiyette de böyle dini bir inkılab olabilir?.."Elcevap : Din-i İsevide, yalnız esasat-ı diniye Hazret-i İsa Aleyhisselam'dan alındı. Hayat-ı içtimaiyeye ve füruat-ı şer'iyeye dair ekser ahkamlar, Havariyyun ve sair rüesa-yı ruhaniye tarafından teşkil edildi. Kısm-ı a'zamı, kütüb-ü sabıka-i mukaddeseden alındı. Hazret-i İsa Aleyhisselam, dünyaca hakim ve sultan olmadığından ve kavanin-i umumiye-i içtimaiyeye merci' olmadığından; esasat-ı diniyesi, hariçten bir libas giydirilmiş gibi, Şeriat-ı Hıristiyaniye namına örfi kanunlar, medeni düsturlar alınmış, başka bir suret verilmiş. Bu suret tebdil edilse, o libas değiştirilse, yine Hazret-i İsa Aleyhisselam'ın esas dini baki kalabilir, Hazret-i İsa Aleyhisselamı inkar ve tekzib çıkmaz. Halbuki : Din ve Şeriat-ı İslamiyenin sahibi olan Fahr-i Alem Aleyhissalatü Vesselam iki cihanın sultanı, şark ve garb ve Endülüs ve Hind, birer taht-ı saltanatı olduğundan, Din-i İslamın esasatını bizzat kendisi gösterdiği gibi, o dinin teferruatını ve sair ahkamını, hatta en cüz'i adabını dahi bizzat o getiriyor. O haber veriyor, O emir veriyor. Demek, füruat-ı İslamiye değişmeye kabil bir libas hükmünde değil ki; onlar tebdil edilse, esas din baki kalabilsin. Belki; esas-ı dine bir ceseddir, laakal bir cilddir. Onunla imtizaç ve iltiham etmiş; kabil-i tefrik değildir. Onları tebdil etmek, doğrudan doğruya sahib-i şeriatı inkar ve tekzib etmek çıkar.Mezahibin ihtilafı ise: Sahib-i şeriatın gösterdiği nazari düsturların tarz-ı tefehhümünden ileri gelmiştir. "Zaruriyat-ı diniye" denilen ve kabil-i te'vil olmıyan ve "muhkemat" denilen düsturları ise, hiçbir cihette kabil-i tebdil değildir ve medar-ı içtihad olamaz. Onları tebdil eden, başını dinden çıkarıyor. M.) (Osmanlıca'da yazılışı: ehl-i bid'a)
ehli beyt
- Ev ehli, evdeki çoluk çocuk. Daha ziyade Hz. Peygamberimizin (A.S.M.) evine mensub olanlar bu isimle anılırlar. (Bak: Al-i Aba) (Osmanlıca'da yazılışı: ehl-i beyt)
ehli alem
- Alemin ehli olan insanlar. (Osmanlıca'da yazılışı: ehl-i âlem)
bida
- (Bid'at. C.) Bid'atlar. Sonradan meydana çıkan şeyler. (Bak: Bid'at)