eglen ne demek?
- Had fun
had
- Keskin; sivri.
- Sınır, uç.
- Derece.
- İnsanın yetki ve değeri.
- Terim.
- Bk. göreli hız
- Çaylak kuşu.
- Baş aşağı eğmek.
- Possess; contain; receive, get; take; need; cause to occur; give birth to, bear; be required to, must; endure.
- Boundary.
eglence severlik
- Frolicsomeness
eglenerek
- Enjoying