eceli gelen fare kedi taşağı kaşır ne demek?
- Herkesin üzerine titrediği, kutsal saydığı şeyi kötüleyen, bozan kimse mutlaka kötü bir sonuçla karşılaşır.
eceli fıtrı
- Her mahlukun yaradılışı itibariyle Cenab-ı Allah (C.C.) tarafından tayin olunan vasati ömrü. (Osmanlıca'da yazılışı: ecel-i fıtrî)
eceli gelen
- Herkesin üzerine titrediği, kutsal saydığı şeyi kötüleyen, bozan kimse mutlaka kötü bir sonuçla karşılaşır.
gelen
- Gelme işini yapan (kimse veya nesne).
- Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).
- Coming.
- Incoming.
- Oncoming.
- Arriving.
- Reaching.
- Comer.
- Inbound.
- Who is coming.
fare
- Sıçangillerden, küçük vücutlu, kemirgen, memeli hayvan (Mus).
- Sıçan.
- Memeliler (Mammalia) sınıfının, kemiriciler (Rodentia) takımından, sıçanımsılar'a (Myomorpha) mensup memelilerin genel adı.
- Dormouse.
- To go; to pass; to journey; to travel.
- To be in any state, or pass through any experience, good or bad; to be attended with any circummstances or train of events, fortunate or unfortunate; as, he fared well, or ill.
- To be treated or entertained at table, or with bodily or social comforts; to live.
- To happen well, or ill; used impersonally; as, we shall see how it will fare with him.
- To behave; to conduct one's self.
- Journey; a passage.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
eceli fıtrıeceli geleneceli gelmekeceli kazaeceli mevudeceli muallakeceli mübremeceli müsemmaeceli nagehaneceline susamakecelecel aman verirseecel beşiğiecel geldi cihana baş ağrısı bahaneecel geldi cihana, baş ağrısı bahanegelengelen ağam giden paşamgelen ağam giden patamgelen aramagelen bağlantı noktasıgelen baytgelen bayt miktarıgelen becngelen çerçevegelen dalgagelegelebangeleborugelecege dogrugeleceğe bakmak