eşlik etmek ne demek?
- Beraberinde bulunmak
Ona eşlik eden iyimserlik havası, yaşam sevinci bir an olsun bulutlanmasın istiyorduk.
H. Taner - Bir solist, bir çalgı veya orkestra ile birlikte müzik icra etmek, refakat etmek.
- Beraberinde gitmek, arkadaşlık etmek, refakat etmek.
- Accompany.
- Escort.
- Pair.
- To accompany.
- Attend.
- Follow.
- Take out.
beraberinde
- Yanında.
- Along with.
eşlik etme
- Concomitance, escort.
eşlik eden
- Accompanying, in waiting, attendant, concomitant.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
eşlik etmeeşlik edeneşlik eden iletieşlik eden kimseeşlik edenlereşlikeşlik bitieşlik şeritlerieşlikli çubuklu disk birimi kümesieşlieşli alıştırmaeşli alıştırmalareşli örneklemlereşli saltoeşleçeşlekeşlek iklimieşlek konsayılarıeşlek yarıçapıetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme