eğlenti ne demek?
- Neşeli ve hoşça vakit geçirilen toplantı.
Dün geceki heyecan bir eğlenti coşkunluğu idi.
F. R. Atay - Entertainment.
- Feast.
- Party.
eğlen
- [eğlenmek] have fun, have a good time, be amused, amuse oneself, recreate oneself, laugh away, make fun, make merry over, make merry, disport oneself, fool, frolic, revel, sport, go on a spree.
eğlence
- Eğlenme işi, sefahat
- Neşeli ve hoşça vakit geçirten şey
- Neşeli ve hoşça vakit geçirilen toplantı
- Recreational.
- Diversion.
- High jinks.
- Distraction.
- Amusement.
- Play.
- Plaything.