eğimli yükselti ne demek?
- Genellikle sahne yukarısından seyirciye doğru ya da bir yandan öbür yana doğru alçalan, ancak en alçak noktasında sıfırlamayan yükselti.
- Sloping constructed scenery.
- Dispositif en plan incliné
eğimli yüzey
- Sahne aşağısından «O» dan başlayarak genellikle yüzde yirmi eğimle sahne yukarısına erişen oyun düzeyi.
- Rake.
- Pente
eğimli
- Eğimi olan.
- Bir şeyi yapmaya içten yönelmiş, meyyal.
- Inclined, sloping, apt, curved, declivitous, prone, slant, tilting.
yükselti
- Tümsek.
- Bir yıldızdan bir gözlemcinin gözüne gelen ışın ile ufuk düzleminin oluşturduğu açı.
- Bir noktanın deniz yüzeyinden olan yüksekliği, rakım, irtifa.
- Telli çalgılarda, normalden yüksekliği çalım zorluğuna, normalden alçaklığı ise ses kalitesinde azalmaya neden olan, tel ve klavye arası mesafe.
- Karalar üzerinde herhangi bir nokta ile deniz yüzü arasındaki düşey uzaklık.
- Height.
- Elevation.
- Ridge.
- Rise.
- Altitude rakım.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
eğimli yüzeyeğimlieğimli çatıeğimli izlereğimli olmaeğimli olmakeğimli yapmakeğimli yereğimeğim açısıeğim düzenleyicieğim kesikliğieğim ölçeğieğiçeğiçmeneğidemireğidemirieğikyükseltiyükselti çizelgesiyükselti çizgisiyükselti farkıyükselti haritasıyükselti tasaryükselti üzerinde dengeyükselti yazıcıyükselticiyükseltici genyükseltyükselteçyükselteç kazancıyükselteç taklidiyükselteç taklitleme