eğik ne demek?
- Yatay bir çizgi veya düzlemle açı oluşturacak biçimde olan, yalman, mail, şev.
- Eğilmiş olan, dik veya düz olmayan.
- Bükülmüş
Başı yine yere eğik, sol kolu yine kalçasındaydı.
Ö. Seyfettin - Dik veya paralel olmayan doğru.
Oblique.
Inclined.
Slanting.
Sloping.
Threshold.
Bevel.
Drooping.
Droopy.
Leaning.
Skewed.
On the slope.
Bent.
Slant.
Gradient.
Bent down.
Slanted.
Pitched.
Prone.
Italic.
eğik biçme
- Ekseni tabanına dikey olmayan biçme.
eğik çap
- Symphysis pelvina'nın ön ucundan promontorıuma uzanan eğik hat, diameter konjugata.
- Symphysis pelvina'nın ön ucundan promontorium'a uzanan eğik hat, diameter konjugata.
Diameter conjugata.
Diameter conjugata