dwelling allowance ne demek?
- Konut ödeneği
konut
- İnsanların içinde yaşadıkları ev, apartman vb. yer, mesken, ikametgâh
- Bir bilimin kuruluşunda temel görevi görmekle birlikte belikten daha az olma ve tanımlanmayan ilkel gerçek, koyut, postulat: Eukleides'in "Bir noktadan bir doğruya ancak bir paralel çizilebilir." yolundaki konutu gibi.
- Bk. konakçı.
- Kum çukurlarından mağaralara, kaya oyuklarından ağaç kabuklarına, siperliklerden değişik biçimdeki kulübelere, çadırlardan ağaç ve taştan yapılma evlere kadar genişleyen; insanın yatıp kalktığı, kötü havalardan, yırtıcı hayvanlardan, baskınlardan korunduğu, işinin dışında barındığı yer.
- Housing.
- House.
- Domicil.
- Domicile.
- Residence.
- Abode.
dwelling
- Mesken
- İkamet, ev
- Hane, konut
dwelling house
- Ev, mesken
allowance
- Hoşgörü, tolerans
- İzin, müsaade
- Tahsisat, harçlık, aylık, haftalık vb
- Bırakma
- Karşılık
- Müsamaha, göz yumma
- İtiraf, kabul, teslim
- Fiyat indirimi, tenzilat
- Yedek pay
- Harçlık bağlamak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dwellingdwelling housedwelling immunitydwelling motor cardwelling placedwelling unitdwellingsdwelldwell indwell ondwellerdwellersallowanceallowance for cashallowance for deceaseallowance for lodgingallowance raceallowabilityallowableallowable defectsallowable expensesallowable loadallowallow accented uppercaseallow accessallow additionsallow any