duygusallık ne demek?
- Duygusal olma durumu
Geçmişten söz etmek, çocukluğumdan söz etmek gibi tatlı bir duygusallığa götürür bizi.
H. Taner - Duyumların ve duyguların ağır basması, aşırı bir biçimde insanı etkilemesi durumu.
- Duyumların ve duyguların ağır basması, aşırı bir biçimde insanı etkilemesi durumu.
Sensuality.
Sensibility.
Romanticism.
Emotionality.
Sensuousness.
Sentiment.
Sentimentality.
Being emotional.
Psychographics.
Sensibility, feeling.
Sentimentalité, sensibilité
duygusal
- Duygularla ilgili, duygulara dayanan, hissî.
- Duygunun ağır bastığı, duygunun aşırı etkilediği (eser veya insan).
- Ruhu duygulandıran, mantıktan çok duygulara dayanan ve bireyin duygu yönüyle yakından ilişkili olan.
Sensual.
Emotional.
Sentimental.
Affective.
Romantic.
Emotive.
Feeling.
duygusallaşmak
- Duygusal duruma gelmek.
duygusallaştırmak
Emotionalize, sentimentalize.