duruluk ne demek?
- Duru olma durumu.
- Dil veya üslubun karışık olmama durumu
Mustafa Kemal Paşa bizim söylediklerimizi kendine mahsus bir durulukta özetledi.
Y. K. Karaosmanoğlu - Açıklık.
Clarity, limpidity, limpidness.
duru
- Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak.
- Pürüzsüz ten.
- Arınmış, karışık olmayan dil, üslup.
- Değişkenlerin değerleri verildiğinde, dizgenin kesinlikle tanımlanan belirlidurumu.
- Bir kadın adı.
- Temiz, berrak, saf.
- Savaşta giyilen zırhlar, cevşenler, çelik elbiseler.
State.
Limpid.
Clear.
durulu
- Temizlenmiş, durulanmış.
durul
- “Berrak, saf duruma gel” anlamında kullanılır.
- Dibe çöken şey.
- Tortu.