durmuş oturmuş ne demek?
- Olgun, davranışları tutarlı (kimse)
Ona yetişemedi. Yetişse onu tuttuğu durmuş oturmuş bilge konuşmacılardan sanabilirdi.
H. Taner - Aşırılığa kaçmamış
Üstelik de tabirlerle dolu, zengin, durmuş oturmuş bir dili vardı.
O. V. Kanık
durmuş oturmuşluk
- Olgunluk, tutarlılık
durmuş
- Yerinde kalmış, hareketi kesilmiş.
- Uzun ömürlü olması, çok yaşaması istenen çocuklara verilen adlardandır.
- (bkz. dursun).
- Seem to stop.
- Run down.
oturmuş
- Yerleşik, yerleşmiş, güçlenmiş.
- Settled.