durgunluk ne demek?
- Durgun olma durumu
İki klakson sesi durgunluğu iki yerinden bıçakladı.
H. Taner - İktisadi dalgalanmanın daralma aşaması.
- Recession, slump.
- Recessional.
- Calmness.
- Stagnation.
- Stagnancy.
- Stillness.
- Inactivity.
- Backwater.
- Calm.
- Deadlock.
- Deadness.
- Inaction.
- Inanimation.
- Inertness.
- Languor.
- Placidity.
- Serenity.
- Slack.
- Slackness.
- Quiet.
- Slump.
- Heaviness.
- Dullness.
- Mental dullness.
- Rest.
- Fatigue.
- Standstill.
- Static condition.
- Tie-up.
- Inertia.
- Inertion.
- Statical.
- Recession.
durgun
- Canlı olmayan, sönük, hareketsiz.
- Neşesiz, keyifsiz, sessiz.
- Sakin
- Atmosferik elektrik yükü veya diğer elektrik kaynakları nedeniyle radyo dalgaları ile olan girişim.
- Hareketli (dinamik) olmanın zıttı olan sürekli hareketsiz veya dengede olma durumu.
- Büyümenin ve üremenin kontrol altına alınması veya önlenmesi, bakteriyostatik gibi.
- Canlı olmayan, hareketsiz
- Dingin, sakin.
- Calm.
- Quiet.
durgunluk anoksisi
- Dolaşım anoksisi.
- Retention anoxia.
durgunluk hipoksisi
- Akciğerlerdeki kısmi oksijen basıncı ve hemoglobin yoğunluğu normal olmasına rağmen dolaşım durgunluğuna bağlı olarak gerçekleşen hipoksi, stagnant hipoksi.
- Stagnant hypoxia.