duresse ne demek?
- Zorlama
- Tehdit
- Gözdağı
- Baskı
zorlama
- Özellikle oynaklarda ara keseciklerinin fıtığı olarak beliren, bir organın zorlanmış olmasıyla ortaya çıkan aksaklık veya bozukluk.
- Zorlanarak sağlanan, cebrî
- Zorlamak işi, zecir
- Bir nesneye etkiyen yamrultucu kuvvet.
- Tanıklık yapmak, andiçmek ve bunlar gibi yargılıkça bir kimseye verilen ve o kişi tarafından yapmaktan kaçınılan ve yargılama ile ilgili olan görevlerin, yasada yazılı yöntemlerle zorla yaptırılması.
- Stress.
- Compulsion, constraint.
- Arm-twisting.
- Coaction.
- Coercion.
duress
- Tutuklama, hapis
- Şantaj
- İcbar, baskı, tazyik
- Baskı, zorlama
- Zorlama, cebir
- Kişiyi istek ve düşüncelerine aykırı bir şey yapmaya veya söylemeye zorlama
- Kanunen onaylama olmaksızın tutukluluk, mahpusluk
dure
- Hakir ve şanı küçük olan adam.