duralamak ne demek?

  1. Duraklamak

    Yeni gelen üç kişi bir an girmekle girmemek arası kapının içinde duraladılar.

    N. Cumalı
  2. (en)To pause.
  3. (en)To come to a stop.
  4. (en)To hesitate.

duraklamak

  1. Hareket durumundayken kısa bir süre için durmak veya arada bir durmak
  2. Bir süre ses çıkarmamak, bir şey söylememek, duraksamak, tereddüt etmek
  3. (en)Pause.
  4. (en)To pause.
  5. (en)To stop.
  6. (en)To hesitate.
  7. (en)To waver.
  8. (en)To come to a stop.
  9. (en)To stop once in a while.
  10. (en)Fizzle.

duralama

  1. Duralamak durumu.
  2. Bir sesin meydana gelişi ile (gerilme) , kayboluşu (çözülme) arasındaki kısa süre: 1) gerilme, 2)duralama, 3) çözülme gibi.
  3. (en)Retention.
  4. (fr)Tenue

duralama süresi

  1. Bağlı bir eksiciğin en üst erke düzeyindeyken daha alt bir düzeye düşerek, aradaki erke çıkaranını ışıması için geçen süre.
  2. (en)Lingering period.
  3. (al)Verweilzeit
  4. (fr)Période d'attardement

Türetilmiş Kelimeler (bis)

duralamaduralama süresiduralayışduraldural akım yöntemi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın