dumanlanmak ne demek?
- Dumanlı duruma gelmek.
- Sarhoş olmak.
- Bulanmak, karışmak.
- To be filled with smoke.
dumanlı
- Dumanı olan, duman çıkaran.
- Sisli, sisle örtülü
- Sıkıntılı, bulanık
- Esrik, sarhoş.
- Foggy.
- Smoky.
- Misty.
- Tipsy.
- Filled with smoke.
- Fuddled.
dumanlanma
- Dumanlanmak durumu
dumanla dezenfekte etmek
- Fumigate.