dumanlamak ne demek?
- Dumanlı duruma getirmek.
- Dumana tutmak.
- Sarhoş etmek
Rıza bey, kafasını iyice dumanlamadan uduna uzanmazdı zaten.
A. İlhan Smoke out.
dumanlı
- Dumanı olan, duman çıkaran.
- Sisli, sisle örtülü
- Sıkıntılı, bulanık
- Esrik, sarhoş.
Foggy.
Smoky.
Misty.
Tipsy.
Filled with smoke.
Fuddled.
dumanlama
- Dumanlamak işi.
- Tütsüleme.
- Odun ve odun talaşıyla elde edilen duman içerisinde uygulanan, et ve balıkların muhafaza süresini uzatan, ürüne değişik bir tat, koku, lezzet veren bir işleme yöntemi, tütsüleme.
Smoking.
dumanlamamak
(neg. form of dumanlamak) smoke out.