drabbet ne demek?
- Kaba keten kumaş
kaba
- Bkz. kalça
- Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
- Taneleri iri.
- Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
- Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
- Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer.
- Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
- (C.: Akbiye) Üste giyilen elbise. Kaftan, cübbe.
- Doric.
- Rough.
drabble
- Yerlere sürümek, yere sürüyerek kirletmek
- Yerde sürükleyerek ıslatmak veya ıslanmak, su veya çamura bulamak, bulanmak.
drab
- Donuk açık kahverengi kumaş
- Orospu, fahişe
- Pasaklı kadın
- Fahişelerle düşüp kalkmak.
- Kasvetli, sıkıcı, ölü (renk)
- Koyu gri kumaş.