dostluk ne demek?
- Dost olma durumu.
- Dostça davranış
Kayınpederinden gördüğü dostluğa karşı kendisine bir yazlık takım ısmarladı.
R. H. Karay - Friendship.
- Amity.
- Good fellowship.
- Camaraderie.
- Attachment.
- Friendliness.
- Neighborliness.
- Neighbourliness.
- Amicability.
- Companionship.
- Comradeship.
- Concord.
- Intimacy.
- Society.
- Company.
dost
- Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse, düşman karşıtı
- Erkek veya kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse, zamazingo
- Sahibine sevgi gösteren hayvan.
- Bir şeye düşkün olan, aşırı ilgi duyan kimse.
- İyi geçinen, aralarında iyi ilişki bulunan
- Sevilen, güvenilen yakın arkadaş.
- (C.: Dostan) f. Sevilen insan, muhib, yar.
- Of Do.
- Forthcoming.
- Friend.
dostluk bağı
- Cement.
dostluk başka
- Iki kişi arasındaki dostluk, alışverişte birinin ötekine özveriyle davranmasını gerektirmez.