dorukhan ne demek?
- Zirvenin hükümdarı.
- Yüce önder.
- Doruk-han.
doruk
- Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika.
- En üstün başarı düzeyi
- Bir dağın en yüksek yeri.
- İktisadi konjonktürdeki genişlemenin en üst noktaya ulaşması, diğer bir ifadeyle genişlemeden tekrar daralmaya geçişi gösteren dönüş noktası. krş. dip
- Bir işlevin belirli bir noktada, yakınlarına göre en büyük değerini aldığı nokta; işlevindorukta türevi sıfır olur.
- Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta
- Tepe, en yüksek yer, uç, zirve.
- tepe, ağaç tepesindeki körpe filiz
- Kibirli.
- Summits.
doruk belen ısılölçeri
- Belli bir süre içinde; örneğin, yirmi dört saatlik dönem içinde en yüksek ve en alçak sıcaklıkları veren özel ısılölçer.
- Belli bir süre içinde; örneğin, yirmi dört saatlik dönem içinde en yüksek ve en alçak sıcaklıkları veren özel ısılölçer.
- Maximum-mirânium thermometer.
- Maximurn-Mimmumthermometer
- Thermomètre à maximum et minimum
- Thermomètre à maximum et minimum