donmakta ne demek?
- Freezing
freezing
- Donup kalma
- Dondurma
- Donma, buz gibi, soğuk
- Donmakta
- Dondurucu, çok soğuk
donmak
- Sıvı, soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak.
- Yaşamını yitirmek, soğuktan ölmek
- Çok üşümek.
- Bitki soğuktan zarar görmek, yararlanılmaz duruma gelmek.
- Kimyasal bir etki ile katılaşmak.
- Eriyik durumda bulunan bir metal katı duruma geçmek.
- Beklenmedik bir durum karşısında birden hareketsiz kalmak
- Gelişmemek, yeniliklere açık olmamak
- Freeze.
- Congeal.
donma
- Donmak işi.
- Bir özdeğin sıcaklık düşmesiyle sıvı durumdan katı duruma dönüşümü.
- Bir özdeğin sıcaklık düşmesiyle sıvı durumdan katı duruma dönüşümü.
- Bir sıvının ya da çözeltinin, sıcaklığının azaltılması sonucu katılaşması;erimenin tersi.
- Bir sıvının ya da çözeltinin, sıcaklığının azaltılması sonucu katılaşması;erimenin tersi.
- Dokular üzerine şiddetli ve devamlı so--güg--un etkilemesiyle hücrelerin buz h
- --iişi-- kaybederek sıvı halden katı hale geçme.
- Freeze.
- Freezing.
- Frost.