done ne demek?
- Veri.
- Bk. veri
- Datum.
- Performed; executed; finished.
- It is done or agreed; let it be a match or bargain; used elliptically.
- From Do, and formerly the infinitive.
- Given; executed; issued; made public; used chiefly in the clause giving the date of a proclamation or public act.
- Cooked until ready to serve having finished or arrived at completion; 'certain to make history before he's done'; 'it's a done deed'; 'after the treatment, the patient is through except for follow-up'; 'almost through with his studies'.
- Having finished or arrived at completion; 'certain to make history before he's done'; 'it's a done deed'; 'after the treatment, the patient is through except for follow-up'; 'almost through with his studies'.
- Cooked until ready to serve.
- Completed, as in: Call me when the Web site is done.
- Do
- Tamamlanmış, bitmiş
- Iyi pişmiş done brown iyi kızarmış (et, ekmek)
- Olmuş, tamam, yapılmış; iyi pişmiş; yorgun; bıkmış; uygun; kabul edilebilir; aldatılmış
- Tamam!, kabul!, oldu!
veri
- Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done.
- Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler.
- Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey.
- Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimli gösterimi.
- Deneysel ölçümler ya da sayımlar sonucu elde edilen sayılar kümesi.
- Deneysel ölçme sonucu bulunan nicelik ya da sayı.
- Bilimsel sonuçlara varabilmek için gerekli olan deneyler veya gözlemlerden elde edilen nicel veya nitel değerler.
- Data.
- Datum.
- Throughput.
done finish
- Dun
done for
- Bitkin