dondurmak ne demek?
- Donmasını sağlamak.
- Beklemeye almak.
- Bir şeyi değiştirilemez durumda tutmak
Onun öyle bir cevap verişi vardır ki, sizin bütün söyleyeceğinizi ağzınızda dondurur.
H. C. Yalçın - Sıcaklığı düşürerek bir sıvının katı duruma değişimini sağlamak.
Freeze.
Transfix.
To freeze.
To chill.
To frost.
To consolidate.
Bind.
Congeal.
Frost.
Petrify.
Refrigerate.
Freezing.
dondurma
- Dondurmak işi.
- Şekerli sütün veya meyve sularının dondurulmasıyla hazırlanan soğuk yiyecek
Ice-cream.
Ice cream.
Sundae.
Freezing.
Refrigeration.
Congelation.
Congealment.
Frosting.
dondurma işlemi
- Taze balık veya işlenmiş su ürünlerinin en fazla sayıda kristalleşme düzeyine uygun bir sistemle, kısa sürede ulaşılması işlemi.
Freezing process.