dolan ne demek?
- Yalan dolan.
- “Dolanmak” fiilinin emir biçimi.
- Dolmuş olan.
- Coil up, coil, wind.
yalan
- Aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen söz, kıtır
- Gerçek olmayan, asılsız, uydurma.
- Hollow.
- Made-up.
- Mendacious.
- Quack.
- Telltale.
- Untrue.
- Untruthful.
- Deceit.
dolan taşı
- Mineralleri gözle görülebilen, benekli ve yeşilimtırak renkli gabro ile bazalt arası püskürük kütle.
dolanan ağlar
- Tek katlı sade ağların 0,25-0,40 donam faktörüne göre fazla potlu bırakılan, balıkları fazla pot nedeniyle bu ağlara takıldıktan sonra su ürünlerinin ağa dolanması, sarılması veya ağdan oluşan babulya içinde kalarak yakalanmasını sağlayan ağlar.
- Trammel net.