dolambaçlı ne demek?
- Dolambacı olan
Sedyeyle apartmanın dar, dolambaçlı merdivenlerinden çıkarmaya çalışıyorlar.
M. Ş. Esendal - İçinden zor çıkılır, çapraşık
... müessesesinin epeyce karışık ve dolambaçlı işleri içinde bunalmış kalmış.
Y. K. Karaosmanoğlu - Winding.
- Full of curves.
- Meandering.
- Involved.
- Intricate.
- Tangled.
- Circuitous.
dolambaçlı biçimde
- Indirectly.
dolambaçlı deyim
- Bir şeyi uzatıp süsleyerek söyleme tutumu.
- Eupheism.
- Circonlocution