dolambaç ne demek?
- Dolanarak giden, dönerek uzanan yolun kıvrıntısı.
- İç kulak.
- Başlık
Atımı bağladım darağacına / Perçemim dolaştı dolambacıma.
Halk türküsü - Curve.
- Bend.
- Labyrinth.
- Sinuosity.
dolambaçlı
- Dolambacı olan
- İçinden zor çıkılır, çapraşık
- Winding.
- Full of curves.
- Meandering.
- Involved.
- Intricate.
- Tangled.
- Circuitous.
dolambaçlı biçimde
- Indirectly.