dolaşıksız ne demek?
- Dolaşık olmayan.
dolaşık
- Karışık (saç, ip vb.)
- Dolaşarak giden (yol)
- Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
- Amacını doğrudan doğruya değil de, dolayısıyla sezdiren
- Devious.
- Indirect.
- Round about.
- Intricate.
- Tangled.
- Confused.
dolaşık
- Karışık (saç, ip vb.)
- Dolaşarak giden (yol)
- Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
- Amacını doğrudan doğruya değil de, dolayısıyla sezdiren
- Devious.
- Indirect.
- Round about.
- Intricate.
- Tangled.
- Confused.
dolaşık akış
- Belirli bir Reynold sayısını aştığı için, içinde rasgele devinimleri artmış, çizgisel akıştan çıkmış akış türü.
- Turbulent flow.
- Écoulement turbulent