dolaşıklık ne demek?
- Dolaşık olma durumu.
- Being roundabout.
- Intricateness.
- Indirectness.
dolaşık
- Karışık (saç, ip vb.)
- Dolaşarak giden (yol)
- Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
- Amacını doğrudan doğruya değil de, dolayısıyla sezdiren
- Devious.
- Indirect.
- Round about.
- Intricate.
- Tangled.
- Confused.
dolaşıklığını gidermek
- Disentangle.
dolaşık
- Karışık (saç, ip vb.)
- Dolaşarak giden (yol)
- Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
- Amacını doğrudan doğruya değil de, dolayısıyla sezdiren
- Devious.
- Indirect.
- Round about.
- Intricate.
- Tangled.
- Confused.