doğrudan denetim ne demek?
- Direct control.
direct
- Yöneltmek
- Yönlendirmek
- Yönetmek, idare etmek
- Direktif vermek, komuta etmek
- Emretmek
- Bkz. direkt
- Doğrudan doğruya, vasıtasız, araçsız
- İdare etmek, tanzim etmek
- Atfetmek
- Göstermek, aydınlatmak, irşat etmek, tevcih etmek, yöneltmek, çevirmek, doğrultmak
doğrudan dengeleme
- Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu ortaklıklarının açacakları uluslararası ihale çerçevesinde dışalım karşılığında yapacakları döviz ödemelerini telafi etmek amacıyla, anlaşma gereğince ihaleyle doğrudan ve yakından ilgili alanlarda gerçekleştirilen dışsatım. krş. dolaylı dengeleme
- Direct offset.
doğrudan değmeli emdirme
- Katı ortamı, parçanın çevresine doğrudan sarıp ısıtarak yapılan emdirme işlemi.
denetim
- Deneysel araştırmaların sonuçlarının istatiksel yöntemlerle doğrulanması
- Denetleme
- Denetlik yardımıyla görüntünün ya da sesin niteliğini izleme işi.
- Bk. denetleme
- Eğitim ve öğretim çalışmalarının yürürlükteki yasa, tüzük, yönetmelik ve genelgelere göre yapılıp yapılmadığının incelenmesi, yoklanması ve soruşturulması işi.
- Inspection.
- Check.
- Test.
- Audit.
- Review.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
doğrudan dengelemedoğrudan değmeli emdirmedoğrudan dahili aramadoğrudan dogruyadoğrudan doğruyadoğrudandoğrudan adresdoğrudan adreslemedoğrudan antiglobulin testidoğrudan bağlantıdoğrudan bağlaşımdoğrudan bellek erişimidoğrudan beslemeli yineleyicidoğrudan biçimlendirmedoğrudan bükümdoğrudoğru açıdoğru akımdoğru akıma çevirmedoğru akıma çevirmekdenetimdenetim adıdenetim aktarım komutudenetim alanıdenetim araç kutusudenetim aralığıdenetim avıdenetim aygıtıdenetim bağıdenetim bandıdeneticideneticilikdenetilen değişkendenetilmedenetilmek