distribütör ne demek?
- Dağıtıcı
- Dağıtımcı
- Bk. dağıtımcı
- Bk. dağıtıcı
- Distributing agency.
- Distributing agent.
- Distributor.
- Distributer.
- Agent.
dağıtıcı
- Mektup, gazete vb. şeyleri dolaşarak dağıtan kimse, müvezzi.
- Motorlarda yüksek gerilimli akımı çalışma sırasına göre bujilere yayıp gönderen aygıt, distribütör.
- Dağınık ışık kaynağı olarak kullanılan 750 W gücünde, dördül biçimde, içi beyaza boyanmış maden bir kutudan oluşan ışıtaç.
- Bk. dağıtım kutusu
- Ateşleme sargısından gelen yüksek gerilimi, ateşleme sırasına göre ateşliklere dağıtan, aynı zamanda kesme ve öndeleme düzeneklerini de içeren aygıt.
- Belli miktarda sıvının çok sayıdaki tüplere eşit hacimlerde dağıtımını sağlayan alet, dispensır.
- Bk. ayırıcı
- Dispenser.
- Dispersive.
- Distributor.
dağıtımcı
- Dağıtım işiyle uğraşan kimse veya kuruluş.
- Belli bir coğrafi bölgede, imâlatçıdan aldığı malları tekrar satan ve imâlatçı ile yaptığı sözleşme gereği söz konusu malların dağıtımına ilişkin özel hakları bulunan gerçek veya tüzel kişi.
- Dağıtım işiyle uğraşan kimse.
- Distributer.
- Deliveryman.
- Roundsman.
- Seller.
- Distributor.
- Distributor, renter, releaser.
- Verleiher, Filmverleiher, Verleihgeschäftführer, Verleihdirektor, Verleihchef
distribütör avansı
- Distributor advance.
distribütör başı
- Distributor head.