distress ne demek?
- Dert, sıkıntı, üzüntü, keder
- Borca karşllık eşyaya el konulması, haciz
- Keder vermek, ıstırap çektirmek
- Borca karşılık bir kim senin eşyasına el koymak
- Üzmek, acı vermek
- Sıkıntı vermek, sıkmak
- Felakete sürüklemek
- Endişelendirmek
distress call
- Imdat çağrısı,o.s
distress frequency
- Imdat çagri frekansi