distal convulated tubule ne demek?

  1. Distal kıvrıntılı borucuk

distal

  1. Uzaksal.
  2. Başlangıca uzak.
  3. Organizmada ya da bir yapının bağlanma yerinden uzakta olan herhangi bir bölgesi.
  4. Bir organ veya yapının merkezden uzakta olan uç kısmı.
  5. (en)Distal.
  6. (en)Away from the center or point of attachment.
  7. Merkezden uzak.
  8. Merkez veya mafsaldan uzak.
  9. (la)Distare: uzakta durmak

distal

  1. Uzaksal.
  2. Başlangıca uzak.
  3. Organizmada ya da bir yapının bağlanma yerinden uzakta olan herhangi bir bölgesi.
  4. Bir organ veya yapının merkezden uzakta olan uç kısmı.
  5. (en)Distal.
  6. (en)Away from the center or point of attachment.
  7. Merkezden uzak.
  8. Merkez veya mafsaldan uzak.
  9. (la)Distare: uzakta durmak

distal aksonapati

  1. Sinirin alt bölümünün dejenerasyonuyla başlayan aksondaki patolojik değişim. Arsenik, cıva, kurşun, sülfonamit gibi kronik zehirlenmelerde ve kimi kalıtsal hastalıklarda görülür.
  2. (en)Distal axonopathy.

tubule

  1. Bkz. tubül
  2. Küçük tüp, borucuk
  3. Ufak tüp

Türetilmiş Kelimeler (bis)

distaldistal aksonapatidistal axonopathydistal convoluted tubuledistal cytoplasmdistal dalgalı kanaldistal düz borucukdistal epidural anaesthesiadistal falanksdistal kıvrıntılı borucukdistaddistaffdistaff sidedistaksidisdis çizgili yazitipidis daglamadis modemdis pencereconvulsantconvulseconvulsedconvulsionconvulsions
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın