dispelling ne demek?
- Dağıtma
- Def etme
- Giderme
- Kovma
dağıtma
- Dağıtmak işi, tevzi etme.
- Nüfusun belli özeklerde aşırı ölçüde yığılmasından doğan sakıncaları gidermek amacıyla, kentbilim yöntemlerinden yararlanarak, bu özeklerde yaşayan ve çalışan insanlardan bir bölümünü yeni yerleşim yerlerine kaydırmak.
- Distribution.
- Allocate.
- Disbandment.
- Dispersal.
- Dissipation.
- Dispensation.
- Issue.
- Dispersion
dispel
- Defetmek
- Yok etmek
- Dağıtmak
- Gidermek
dispeace
- Barışsızlık, katılmama, ihtilaf, çekişme