dispel ne demek?
- Dağıtmak
- Gidermek
- Defetmek
- Yok etmek
dağıtmak
- Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak
- Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek
- Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek.
- Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmak.
- Güçlü bir vuruşla büyük bir zarara yol açmak.
- İletmek, ulaştırmak
- Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek.
- Kurulu bir düzeni bozmak.
- Rough up.
- Dispatch.
dispelling
- Def etme
- Giderme
- Kovma
- Dağıtma
dispeace
- Barışsızlık, katılmama, ihtilaf, çekişme