disentangle ne demek?
- Serbest bırakmak
- Salıvermek
- Açılmak, kurtulmak, çözülmek
- Serbest kalmak
- Çıkarmak
- Dolaşmış bir şeyi çözmek
- Dolaşıklığını gidermek
- Açmak, çözmek, açılmak
serbest
- Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin.
- Tutuklu veya bağımlı olmayan, özgür, hür.
- Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan.
- Bazı kurallara bağlı olmayan.
- Sıkılmadan, şaşırmadan konuşan ve davranan.
- Muaf, ücretsiz
- Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen.
- Rahat, özgür, bağımsız bir biçimde
- Bk. erkin
- Özgür. ~ mallar: özgür mallar.
disentangled
- [disentangle] serbest bırakmak, serbest kalmak; dolaşıklığını gidermek, açmak, çözmek, açılmak,
disentanglement
- Serbest kalma; dolaşığı açılma