disadvantages ne demek?
- Sakıncalı
sakıncalı
- Sakıncası olan. Sakınmayı, çekinmeyi gerektiren, mahzurlu.
- Unfavourable.
- Undesirable.
- Sth which has drawbacks.
- Person whom it is wise to avoid.
- Unfavo u rable.
- Inconvenient.
- Objectionable.
- Disadvantageous.
- Prejudicial.
disadvantage
- Dezavantaj
- Yararına olmamak
- Zarar vermek
- Mahzur, aleyhte olan durum
- Menfaatine halel getirmek
- Zarar, ziyan
disadvantage factor
- Dezavantaj faktörü