sakıncalı ne demek?
- Sakıncası olan. Sakınmayı, çekinmeyi gerektiren, mahzurlu.
Otel kalabalığı sakıncalı olabileceği için bir pansiyonda kalıyordu.
R. Erduran - Unfavourable.
- Undesirable.
- Sth which has drawbacks.
- Person whom it is wise to avoid.
- Unfavo u rable.
- Inconvenient.
- Objectionable.
- Disadvantageous.
- Prejudicial.
- Unfavorable.
sakınca
- Çekinilmesi, dikkatli olunması gereken, sakınmayı gerektiren durum, mahzur
- Inconvenience.
- Objection.
- Drawback.
- Disability.
- Disadvantange.
- Disadvantage.
- Disadvantageousness.
- Prejudice.
sakıncası olmak
- Have reservations.