dinlenme ne demek?
- Dinlenmek işi, istirahat
Kendisine bir yere oturup dinlenmeyi teklif ettim.
A. Haşim - Dinlenmek işi.
- Okulda öğretmen ve öğrencilerin ders aralarındadinlenmeleri için ayrılan zaman.
- Bzk. oskültasyon
- Rest period.
- Rest.
- Relaxation.
- Recreation.
- Breathing-space.
- Recumbency.
- Repose.
- Respite.
- Break.
- Interlude.
- Recess.
- Refreshment.
- Vacation.
- Push / pull theory.
dinlenmek
- Dinleme işine konu olmak
- Önemsenmek, öğüdü yerine getirilmek.
- Güç kazanmak için çalışmaya ara vermek, yorgunluğunu gidermek, soluklanmak, istirahat etmek
- Bazı yiyecek ve içecekleri, tadını arttırma, kolay pişmesini sağlama vb. sebeplerle bir süre bekletmek.
- Take a rest.
- Rest.
- Relax.
- Sit back.
- Lie back.
- Lie up.
dinlenme evi
- Convalescent home.
dinlenme evresi
- Resting stage