dining table ne demek?
- Yemek masası
yemek
- Yeme, karın doyurma işi
- Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
- Günün belli saatlerinde yenilen besin
- Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
- Ağızda çiğneyerek yutmak
- Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
- Isırmak.
- Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
- Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
- Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
dining area reserved for families
- Aileye mahsustur
dining car
- Yemekli vagon, lokanta vagonu
table
- Dirhem.
- Masa
- Masaya koymak
- Sunmak, göstermek, tartışmaya sunmak, ertelemek, listeye geçirmek, cetvele yazmak
- Sofra, sofraya konan yemek
- Sofraya oturanların hepsi
- Düz tepe
- Tablo, cetvel, çizelge
- Tablet, yazılı taş
- Tehir etmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dining area reserved for familiesdining cardining halldining outdining roomdiningdining room tabledining saloondininghalldiningroomdinin yeniden canlanmasıdininden çevirmekdininden döndürmekdininden dönendininden dönen kimsetabletable analyzer wizardtable autoformattable balancetable boardtable calendartable celltable clothtable covertable cuttabltablatabla kapıtablacıtablacılık