diner ne demek?
- Yemek yiyen kimse
- Vagon restoran
- Vagon restorana benzer lokanta.
- Lokanta; yemekli vagon; akşam yemeği yiyen kimse
yemek
- Yeme, karın doyurma işi
- Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
- Günün belli saatlerinde yenilen besin
- Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
- Ağızda çiğneyerek yutmak
- Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
- Isırmak.
- Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
- Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
- Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
dineri
- İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo.
- Playing cards diamonds.
dinerkçilik
- Dinin ve din kurumlarının toplum yaşamının türlü kesimlerindeki yerini güçlendirmeyi amaçlayan toplumsal, ekonomik akım, klerikalizm.
- Clericalism.