dişlemek ne demek?
- Bir şeyin bir parçasını ısırmak veya koparmak.
- Çiğnemek
Ağızlarına attıkları üzüm tanelerini dişleyip ilk yudumları içtikten sonra birbirlerine baktılar.
T. Buğra - Dişli rende ile ağaca çizgi biçiminde kanallar açma eylemi.
- Bk. dişlemek
- To bite.
- To nibble.
- To dent.
- To notch.
- To gnaw.
- Abzahnen
- Passer au rabot à dents
dişlemek
- Bir şeyin bir parçasını ısırmak veya koparmak.
- Çiğnemek
- Dişli rende ile ağaca çizgi biçiminde kanallar açma eylemi.
- Bk. dişlemek
- To bite.
- To nibble.
- To dent.
- To notch.
- To gnaw.
- Abzahnen
dişleme
- Dantel biçiminde süsleme.
- Dişlemek işi.
- Nibble.
dişlememek
- (neg. form of dişlemek) bite, nibble, tooth.