dezavantajlı ne demek?
- Disadvantageous.
dezavantaj
- Olumsuz üstünlük
- Avantajlı olmama durumu.
- Bk. yarar yitimi
- Disadvantage.
- Deficit.
- Drawback.
- Handicap.
- Derogation.
- Disadvantageousness.
dezavantaj etkeni
- Reaktör hücresinde bulunan bir madde içindeki ortalama nötron akı yoğunluğunun, yakıt içindeki ortalama nötron akı yoğunluğuna oranı.
- Disadvantage factor.
- Facteur de désavantage