dezavantaj ne demek?
- Olumsuz üstünlük
- Avantajlı olmama durumu.
- Bk. yarar yitimi
- Disadvantage.
- Deficit.
- Drawback.
- Handicap.
- Derogation.
- Disadvantageousness.
olumsuz
- Öne sürülen bir savın yanlışlığını ortaya koyan (yargı).
- Yapıcı ve yararlı olmayan, hiçbir sonuca ulaşmayan, gözetilen amaca veya beklenilene uygun olmayan, menfi, negatif.
- Onaylamayan, kabul etmeyen, aleyhte olan.
- Davranışları beğenilmeyen, yıkıcı düşünceleri olan, zararlı, menfi
- Bir şeyi inkâr eden, inkâr veya ret özelliği taşıyan.
- Negative.
- Negatory.
- Unfavorable.
- Unfavourable.
- Deprecating.
dezavantaj etkeni
- Reaktör hücresinde bulunan bir madde içindeki ortalama nötron akı yoğunluğunun, yakıt içindeki ortalama nötron akı yoğunluğuna oranı.
- Disadvantage factor.
- Facteur de désavantage
dezavantaj faktörü
- Disadvantage factor