detain ne demek?
- Geciktirmek
- Gözaltma almak
- Mahrum etmek
- Alıkoymak
- Engellemek
- Hapsetmek
- Mani olmak, durdurmak
geciktirmek
- Gecikmesine sebep olmak, tehir etmek.
- Delay.
- Postpone.
- Adjourn.
- Hold up.
- Impede.
- Keep back.
- Procrastinate.
- Put back.
- Retard.
detained
- Gözaltında, sorgulanmak üzere tutulan
- Yakalanmış, nezarethanede
- Gözaltına alınmış
detained for further interrogation
- Daha fazla sorgulama için gözaltında, daha ileri sorgulama için gözaltında tutulan