desperateness ne demek?
- Ümitsizlik, çaresizlik, umutsuzluk
desperate
- Gözü kara
- Korkunç, vahim
- Azgın, aşırı
- Tehlikeli
- Çaresiz, umutsuz
- Ümitsiz
- Çaresizlikten deliye dönmüş
- Vahim, müthiş
- Dehşetli
- Her şeyi göze almış
desperate condition
- Çaresiz durum, ümitsiz durum, umutsuz durum