depresyon ne demek?
Kökeni: Fransızca
- Ruhsal ve bedensel çöküntü, isteksizlik.
- Bunalım
- Çöküntü
- Fr. Maddi veya manevi çöküntü. İç sıkıntısı.
- Çökkünlük
- Uzun süreli devam eden mutsuzluk ve umutsuzluk hissi, çöküntü.
- Sensomotorik duyarlılığın azalmasının en hafif biçimi, ruhsal veya bedensel düşkünlük durumu, genel davranışların hafif derecede azalması, sensomotorik duyarlılığın azalması.
- Bk. çöküntü
- Bk. çöküntü alanı
- Bk. ekonomik daralma
- Bk. alçak basınç
- Depression.
- Down.
- Nervous depression.
- Downdrag.
çöküntü
- Bkz. depresyon, ruhsal çöküntü
- Çökme.
- Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz.
- Suyun dibine çöken şeyler.
- Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü.
- Gerileme, kriz
- Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, depresyon.
- Uyaranlara karşı duyarlığın, işe girişme gücünün, kendine güvenin azalıp karamsarlığın güçlenmesi durumu.
- İktisadi dalgalanmanın daralma aşamasında büyüme oranında meydana gelen sürekli ve alışılmamış düzeyde düşüşle birlikte yüksek işsizlik oranlarının yaşandığı iktisadi bunalım durumu. krş. patlama
- Breakdown.
depresyon kırığı
- Çöküntü kırığı.
- Depression fracture.
depresyona girmek
- Sink into a depression