deposit ne demek?
- Emanet
- Depozito
- Pey, rehin
- Mevduat
- Teminat akçesi
- Tabaka, tortu
- Döküntü, birikinti, sel kumu
- Birikinti, maden yatağı
- Depo
- Koymak
- Dibine çökmek, tortu bırakmak döküntu bırakmak
- Emanet etmek, depozito etmek tevdi etmek
- Bankaya yatırmak
- Paranın bir kısmını vermek.
- Yerleştirmek; yatırmak, bankaya yatırmak, para yatırmak; emanet etmek; yumurtlamak; tortu bırakmak; çökelmek
emanet
- Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
- Bir kimse ile birine gönderilen şey.
- Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer.
- Can, ruh.
- Bk. vedia.
- Bk. koruyum
- 1. emniyet edilen kimseye bırakılan şey, eşya veya kimse. 2. osmanlı devletinde bazı devlet dairelerine verilen isim.
- Korunmak için birine veya bir yere bırakılan kimse.
- Can.
- Eminlik. İstikamet üzere bulunmak.
deposit account
- Vadeli hesap
- Mevduat hesabı
deposit accounting
- Mevduata dayalı poliçeler