dentate ne demek?
- Tarak şeklinde
- Dişli
- Bkz. dentat
tarak
- Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
- Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık.
- Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç.
- Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik.
- İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü.
- Suda yaşayan hayvanlarda solungaç.
- Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten).
- Bk. pekten
- Bulutların bir yere toplanması.
- Comb.
dentat
- İri ve keskin olan dişlerin eksenleri yaprağa dikey durumda olması.
- Toothed,dentate.
- Denté, dentele
- Dens: diş
dentate gyrus
- Dişli grus
- Bkz. dentat girus
dentated
- Dişli, dişleri olan