deniz harp okulunun en yeni öğrencisi ne demek?
- Plebe.
deniz
- Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi.
- Bu su kütlesinin belirli bir parçası.
- Sınırsız genişlik, çokluk, yoğunluk.
- Aydaki düzlükler.
- Geniş alan.
- Yer kabuğunun çukur kesimlerini dolduran, bağlı olduğu anadenize göre daha az derin, karasal sahanlıkları daha yaygın ve karaların etkisine çokça açık tuzlu su alanları.
- Büyük su kütlesindeki dalgalanma.
- Büyük su kütlesi.
- Çok, bol.
- Derya.
deniz adamı
- Merman.
harp
- Savaş
- Arp.
- Bk. savaş
- (Bak: Harb)
- Chordophone that has a triangular frame consisting of a sounding board and a pillar and a curved neck; the strings stretched between the neck and the soundbox are plucked with the fingers a pair of curved vertical supports for a lampshade come back to; 'Don't dwell on the past'; 'She is always harping on the same old things' play the harp; 'She harped the Saint-Saens beautifully'.
- Chordophone that has a triangular frame consisting of a sounding board and a pillar and a curved neck; the strings stretched between the neck and the soundbox are plucked with the fingers.
- Pair of curved vertical supports for a lampshade.
- Small rectangular free-reed instrument having a row of free reeds set back in air holes and played by blowing into the desired hole.
- Come back to; 'Don't dwell on the past'; 'She is always harping on the same old things'.
- Play the harp; 'She harped the Saint-Saens beautifully'.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
denizdeniz adamıdeniz akıntılarıdeniz akıntısıdeniz alabalığıdeniz alasıdeniz alçalmasıdeniz algıdeniz altıdeniz altı alıcısıdenideniabledenialdenial of service dos attackdenial of the holocaustharpharp açmakharp akademileriharp akademisiharp bilgisine uygunharp çalharp çalarak ifade etmekharp çalmakharp dairesiharp dansıharhar gürhar harhar hurhar vurup harman savurmak