defetmek ne demek?
- Kovmak
Eğer buraya karşı bir tecavüze kalkışırlarsa defedeceğim.
A. Gündüz - Savmak, savuşturmak
Tedhiş kasırgasını üzerlerinden defetmek için hiçbir gösterişi esirgemediler.
F. R. Atay - Remove.
- To drive away.
- To repel.
- To fight off.
- To expel.
- To eject.
- To chase.
- To kick sb out.
- To get rid of sb/sth.
- To push back.
- To repulse.
- Avert.
- Dismiss.
- Eradicate.
- Fence out.
- Heal.
- Hold off.
- Oust.
- Pack sb off.
- Fence off.
- Dispel.
kovmak
- Sert veya küçük düşürücü sözlerle gitmesini söylemek, savmak, defetmek
- Bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak.
- İşine son vermek, görevinden atmak, uzaklaştırmak.
- Varlığına son vermek, ortadan kaldırmak.
- Gözetmek
- To send away.
- Drive.
- Drive away.
- Drive out.
- Fend off.
defetme
- Defetmek işi.
defetmemek
- Form of defetmek) drive away, repel, beat off, pack off, send smb.
- Packing, send to the rightabout, turn away, fight off, stave off, banish, dispel, fend off, pack, vamoose, vamose.