debates on the budget ne demek?
- Ödeneklik görüşmeleri
ödeneklik
- Devlet ve öteki kamu kişileri ile tüm kurum ve toplulukların belirli bir dönem içindeki gelir ve giderlerinin oranlama niceliklerini önceden saptayan, onaylayan ve bu işlemlerin yapılmasına izin veren yasa ya da karar.
- Devletin, ilin ya da bir kuruluşun, bir aile ya da kişinin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerini çeşit ve ayrıntılarıyle gösteren çizelge,
- Belirli bir dönem için önceden oranlanan gelir ve gider çizelgesi.
- Budget.
- Budget
debates
- Tartışır
debate
- Müzakere etmek
- Müzakere, fikir mücadelesi
- Dikkate almak
- Danışmak, düşünüp taşınmak
- Tartışmak, münakaşa etmek
- Çok düşünmek
- Tartışma, münakaşa
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
debatesdebatedebate on requestdebate with oneselfdebateddebaterdebatdebatabledebatable issuedebatable timedebatablydebabicdebabisdebabuddebacledebagonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak